İlk okyanus yolculuğumuz…
Öncelikle herkese “Allah’a ısmarladık” diyerek başlıyorum yazıma… Dün (11 Kasım) Tenerifa’dan yola çıktık… Okyanus’a açıldık… Tenerifa’da, on gündür bulunduğumuz Santa Cruz Marina’da son hazırlıklarımızı tamamladık. Tenerifa’ya gelirken yakalandığımız fırtınada hasar gören dümenimizi tamir ettirdik… Herşey yolunda… Dün saat tam 11:00’de “Vira demir” dedik…
* * *
Ben, burada bize katılan kardeşim İhsan Uğur, kaptan Murat ve skipper Volker Tenerifa’da kaldığımız on gün içinde dost olduğumuz tüm deniz sevdalısı dostlara veda ettik… Sizlere de buradan tekrar “Allah’a ısmarladık” diyorum. Günlerdir yaşadığımız heyecan ve sevinç ile karışık duygular, demiri güverteye almamızla zirve yaptı… Teknemiz yavaş yavaş marinayı terk ederken bu kez hepimizin içini biraz da sessizlik kaplamadı dersem yalan olur…
* * *
İlk okyanus yolculuğumuz… Önümüz Atlas Okyanusu… Orta Amerika’daki Karayip Adaları’ndan “Barbados”a kadar iki bini aşkın mil yol alacağız… Barbados adı İspanyolca “sakallılar” anlamındaki Los Barbados’tan geliyormuş. Önce 600 mil kadar güney Batı’ya yelken açıp Passat rüzgarlarını yakaladıktan sonra 1600 mil Batı’ya gidip Barbados adasına varacağız… Tabii yolculuğumuzda hangi rotayı takip edeceğimizi, nerelerde hangi tarihlerde olacağımızı daha seyahata çıkmadan belirlemiştik… Tenerifa’daki beklenmedik tamir dolayısıyla tarih planını değiştirdik. Barbados’da 30 Kasım’da varacağız.
* * *
Yolda bize Passat, veya diğer adıyla Alize rüzgarları yardımcı olacak… Denizci veya yelkenci olmayanlara biraz bilgi vereyim… Bu rüzgar yüksek basınç kuşaklarından batıya ve Ekvator’a doğru esen düzenli rüzgardır… Tam kuzey ve güneyden esmeleri gereken bu rüzgarlar, dünyanın dönmesi sonucu yön değiştirir. Kuzey yarımkürede kuzeydoğudan güneybatıya, Güney yarımkürede güneydoğudan kuzeybatıya doğru eser. Saat yelkovanı gibi bir yön çizer. Bütün yıl eser… Bu rüzgarın doğduğu yüksek basınç kuşakları 30° kuzey ve 30° güney enlemleri arasında yer alır. Alizeler denizlerin üstünde karadakinden çok daha kuvvetli ve düzenli eserek gökyüzünün çoğu zaman açık olmasını sağlar. Bu nedenle alize rüzgarlarına açık olan adalar en gözde turizm merkezleridir. Alizelerin ortalama hızı saniyede 5-6 m (saatte 17-20 km) dolayındadır.
* * *
Şöyle derler “Bir şey keşfetmenin insanın yeni bir şey görmesi değil de bakışını biçimlendirmesi demektir” Gün batışını veya gece yıldızları izlemek de böyle bir şey galiba… Sizler de defalarca tanık olmuşsunuzdur mutlaka… Güneş ufukta batarken oluşan o renklerdeki ahenk inanılmaz bir güzelliğe sahip… Yeni bir keşif olmasa da insanda her seferinde ayrı bir duygu uyandırıyor… Bakışı biçimlendirmek bu olsa gerek. Şahane renklerle batan grubu seyretmek, izlemek örneğin tüm yorgunluğu unutturuyor adeta… Geceleri de gökyüzündeki yıldızları seyretmek de benzer bir şey… Ünlü bir yazar da hatırladığım kadarıyla “Gecenin sessizliğinin verdiği huzuru hiçbir yerde bulamazsınız” demiş… Ne kadar doğru bir söz… İnsanın bakışı biçimleniyor. Dünyaya başka gözlerle bakıyorsunuz. Zaten gökyüzü, güneş, ay ve yıldızlar ilkçağlardan beri hep ilgi odağı olmuştur. Biz de engin denizde gece gündüz ilerlerken bir yandan da bu duyguları yaşıyoruz.
Sağlıcakla kalın…