KNIDOS antik kenti mavi yolculuğun nefes kesen uğrak yerlerinden biri. Olanca maviliği ve hemen yanıbaşındaki antik kalıntıları gözlere bir şölen sunuyor. Ayrılmak istemeyeceğiniz bu güzellik, DATÇA Yarımadası’nın en uç noktası. Koyun manzarasında gün batımını izlerken şarabınızı yudumlamanın keyfi anlatılacak gibi değil. Belki de geçmişin enerjisi bizi sarıp sarmalıyor bu noktada hiç farketmeden … Knidos, M.Ö. 13. Yüzyıl’da antik bir metropolken bir sanat, kültür ve sağlık merkeziymiş. Bütün çağların en güzel heykeli olarak bilinen Knidos Afroditi’nin hikayesi ise şöyle : Praksiteles’in iki tane yaptığı Afrodit heykellerinden birinde tanrıça çırılçıplakken, diğerinde sol elinde kıyafetlerini tutup sağ eliyle de genital bölgesini kapatmaktadır. İstanköy / Kos halkının siparişi üzerine yaptığı iki Afrodit Heykeli’nden çıplak olanını ada sakinleri almak istememiş, onların yerine Knidos şehri heykeli almıştır. Knidos’un en yüksek terasına yerleştirilen heykeli, Knidos Halkı, yoksullaştığında dahi Bitinya Kralı’nın yüksek para önerisini halk oylamasıyla geri çevirerek vermemiştir. Günümüze kadar onlarca kopyasıyla gelen Knidos Afroditi, ayrıca dünyadaki ilk çıplak kadın heykeli olarak tarihteki yerini de korumaktadır.
Knidos ist eine wunderschöne Antike Bucht an der türkischen Ägäis. Blau, grün und die Antike verbinden sich in Harmonie. Knidos war eine bedeutende Handelsstadt im 13.Jahrhundert. Diese Stadt war gleichseitig eine Kunst-, Kultur- und Gesundheitsmetropole. Die schönste Skulptur war Knidos Afrodite . Praksiteles war der Künstler der beiden
Skulpturen. Bei der ersten Skulptur ist Afrodite ganz nackt. Bei der zweiten Skulptur hält Afrodite mit der linken Hand die Kleider und mit der rechten Hand verdeckt sie die Genitalien.
Da die Insel Kos diese bestellte Skulpturen nicht mehr kaufen wollte, hat Knidos die beiden Skulpturen gekauft.